Yazar: Reid Hoffman , Ben Casnocha
Yayınevi: CEO Plus
Sayfa: 222
Tür: Bilim/Gelişim/Eğitim
İş hayatımız boyunca kariyerimizin kontrolünü mutlaka elimizde tutmak isteriz. Geleceğe yönelik ihtiyacımız olacak düşünme biçimleri ve becerileri edinmek, network erişimimizi genişletmek, rekabetçi bir üstünlük sağlamak ve daha iyi profesyonel olanaklar elde etmemize yardımcı olacak stratejiler geliştirmek bu yolda bizim tek rehberimiz olacaktır. Orijinal adı "The Startup Of You" olan "Sen Başla Gerisi Gelir" kitabı gelecekteki başarılarımıza bağlı olan bu girişimci stratejilerini öğrenmemizi ve pratik örneklerle hayatın içinde uygulamamızı sağlıyor.
Her insan girişimcidir. Mağaralarda yaşadığımız dönemlerde hepimiz kendi işimizi yapıyorduk, yiyeceğimizi bulmak, kendimizi beslemek gibi. Ancak uygarlık geldiğinde, hepimiz "emekçi" ye dönüştük çünkü onlar bizleri "sizler emekçisiniz" diye etiketledir. Girişimci olduğumuzu unuttuk. (Muhammed Yunus, Nobel Ödüllü Ekonomist)
Eskiden üniversiteden mezun olan gençler iş yerlerinde yürüyen merdivenin giriş basamağında işe başlıyor, işverenin sunduğum eğitimler ve rehberlikle hiçbir şey yapmasa bile o merdivenin üzerinde yükseliyordu. Oysa günümüzde, gençlerin yürüyen merdivene binmeleri zor, binenlerde yumuşak bir şekilde ilerlemek yerine bir diğerinin üzerine basarak yükseliyor.
Son derece başarılı yeni kurulan şirketlerin uyguladığı iş stratejileri ile son derece başarılı kişilerin uyguladığı kariyer stratejileri çarpıcı bir şekilde birbirine benzemektedir.
Sonsuza dek yeni kalmalısınız. Bu yüzden siz de aynı şirketler gibi genç ve dinamik yapınızı korumalısınız. Aksi halde bir zamanların girişimcilerin akın ettiği Detroit gibi ruhunu kaybetmiş, buzulun ucuna çarpmış Titanic gibi yavaş yavaş dibe çökmeye başlarsınız. Detroit'in yıldızı da bir gecede sönmedi. Aslında sorunun bir kısmı da buydu. Şirketler gerileme yıllarında hâlâ milyarlarca dolar kazanmayı sürdürürken kimse zayıf noktalar ile uğraşmıyordu. Kırmızı alarm çaldığında sadece GM üç buçuk yılda 82 milyar dolar zarar etmişti.
Bu sebeplerden şu dört unsura dikkat etmeli ve kendimizi bunlardan korumalıyız: Başarıdan kaynaklanan kibir, rekabeti kabul etmeme, risk içeren fırsatları deneme isteksizliği ve değişime adapte olamama.
Netflix hep tetikte olmayı ve sürekli test aşamasındaymış gibi tekrar etmeyi seviyor. Biz bu düşünce biçimini "daimi beta" olarak adlandırıyoruz. Gmail'de 2004 yılında lanse edildiğinden yıllar sonra 2009 yılında beta etiketini kaldırdı. Girişmciler için tamamlanmış kelimesi başarısızlık ifadesidir. Kariyerimizde de aynı şirketler gibi daimi beta halinde olmalıyız. Örneğin 20 yıllık iş deneyimimiz varsa yirmi kez tekrarlanan bir yıllık deneyimimiz olduğunu söylemek çok daha zengin bir ifade olacaktır. Çünkü her yıl bize yeni zenginleştirici zorluklar ve fırsatları beraberinde getirmiştir.
Eğer bir firma "Müşterilerimiz başka bir şirketten değil, bizden satın alıyorlar, çünkü..." diyebiliyorsa biz de aynı işi yapan binlerce kişi olmasına rağmen bizi özel kılan şeyin ne olduğunu söyleyebilmeliyiz. "Bu şirket diğer profesyonellere göre beni tercih ediyor, çünkü..." diye devam ederek bizim hangi açılardan daha hızlı, daha iyi ya da da ucuz olduğumuzu ifade etmeliyiz. Hem ender bulunan hem de değerli olan nasıl bir şey sunuyoruz? Beyin gücümüzü, becerilerimizi ve enerjimizi nasıl satıyoruz.
Hayatta sayısız altın madalya vardır. Eğer her konuda en iyi ve herkesten daha iyi olmaya çalışırsanız hiçbir konuda en iyi veya başkasından biraz daha iyi bile olamazsınız.
Eğer sizi daha rekabetçi kılabilecek bazı varlıkların sizde eksik olduğunu düşünüyorsanız, bunu bir özür olarak kullanmayın. Bir an önce kendinizi geliştirmeye başlayın.
Bazı insanlar sorumluluk alanı dışında bir iş yapmak istemezler. Peki aynı davranışı girişimciler sergiler mi? Twitter'ın kurucu ortağı ve yürütmeden sorumlu başkanı Jack Dorsey, aynı zamanda, yeni kurulmuş mobil kredi kartı ödeme şirketi Square'in de CEO'sudur. Vizyonumuzu her zaman geniş tutmalı ve bize pozitif katkı sağlama olasılığı olan fırsatlardan hiçbir zaman kaçmamalıyız.
Yaptığına tutkuyla bağlı olan kişi yalnızca para kazanma fikriyle motive olan kişiden daha iyi çalışacak ve ondan daha uzun süreli var olacaktır.
David Neeleman kendi havayolu JetBlue Airways'i kurdu ve ilk yedi yıl CEO'luğunu üstlendi. Bu sürede, kendi havayoluyla haftada en az bir kez uçtu, kabinde çalıştı ve deneyimlerini blogunda paylaştı.
On yıl içinde nerede olmak istediğiniz hakkında karar vermek ve daha sonra oraya ulaşabilmek için bir plan formüle etmek, yaşadığımız ortamların değişmemesi halinde geçerli olabilirdi. Kariyerinizde A noktasından B noktasına varmak, sakin bir yaz günü sandalla gölü geçmek gibi bir şey olsaydı, o zaman işe yarardı. Ancak siz sakin bir gölde değil, dalgalı bir okyanustasınız.
Bir planım olursa bugünkü seçeneklerle sınırlı kalırım, o yüzden bir planım yok.
ABZ Planı: A planı tam da şu anda yaptığınız şeydir. B planı, amacınıza ya da hedefinize varmak için yolunuzu değiştirme ihtiyacı hissetiğinizde yöneldiğiniz şeydir. Z planı ise, geri çekilme pozisyonudur. Hayat kurtarıcınızdır. Z planının kesinliği, A ve B planlarınızdaki belirsizliği ve riski alt etmenizi sağlar.
Eğer amacınız minik bir adım atmaksa, "mesleki izne" ayrılın. Vocation Vacations adlı bir şirket hayalini kurduğunuz işleri test etmenizi sağlıyor ve sizi düşündüğünüz işe sahip bağlantılarla iki gün geçirmenizi sağlıyor.
Organizasyon ya da kıdem derecesinden bağımsız olarak ilişkiler önemlidir. Çünkü her iş insanlarla iletişime geçmekten ibarettir. Nitekim İngilizcede şirket demek olan Company kelimesinin kökeni Latince Cum ve Pane den gelir ve anlamı da "ekmeği beraber bölmek"tir.
Ekiplerde hem ben hem de biz kavramı önemlidir. Michael Jordan'ın ekip arkadaşlarından çok daha kritik bir rolü olduğunu kimse tartışamaz ama onun kendisini göstermesi için böyle iyi bir ekibe de ihtiyacı vardı. "Ben" karşı "Biz" yanlış bir seçimdir. Her ikisi de gereklidir. Bunun formülünü Ben^biz olarak düşünebiliriz.
Girişimciler insanların kendilerine para ödeyecekleri şeyler yaptıklarında başarılı olurlar; bu da müşterilerin kafalarından neler geçtiğini anlamak demektir.
Muazzam serveti olan biriyle aynı taksiye binseniz, ilk olarak siz karşınızdakine nasıl yardım edebilirsiniz, onu düşünmelisiniz. Ve ancak daha sonra buna karşılık nasıl bir yardım talep edebileceğiniz hakkında düşünmelisiniz. Sonuç olarak, bir ilişkiyi güçlendirmenin en iyi yolu diğer kişiye yardım etmekse, ikinci en iyi yolu size yardım edilmesine izin vermektir.
Arkadaş kazanılmaz. Arkadaşlık tek başına bir varlık değildir; paylaşılan bir ilişkidir. Arkadaş müttefiktir, işbirliği yaptığınız kişidir. Dans etmeye benzer arkadaşlık, partnerizinin adımlarını kontrol etmenize gerek kalmadan ahenkle salınırsınız.
Zayıf bağlantılarınız başka dünyalara köprü görevini üstlenebilir ve böylece sizin işitmediğiniz bilgi ya da fırsatları iletebilir. Değerli olan network'ünüzün kapsama alanı ve erişimidir.
Dunbar sayısı olarak adlandırılan bir teoreme göre insan neokorteskin boyutuna dayanarak, insanların ilişki kurabilecekleri kişi sayısının bir defada 150'den fazla olmaması gerektiğine hükmetmiştir.
Tandığınız insanlarla temas halinde kalabilmek için: Sizi sıkıcı bulmamaları için sürekli dırdır etmeyin. Onlara değer katmaya çalışın. Bir öğle yemeği düzinelerce epostaya bedeldir, onlarla vakit geçirin.
İlginç insanlar fonu kurarak, her ay bütçenizden belirli bir miktarı oraya aktarıp, arkadaşlıklarınızı ilerletmek ya da yeni arkadaşlıklar edinmek için o fonu kullanabilirsiniz.
Önemli olan, büyük bir iş başarmak ve herkese ne kadar yetenekli olduğunu göstermek değildir. Evet bu önemlidir ama yeterli değildir. Etraftki insanların statü dinamiklerinde gezinmek ve başkalarının da egolarını hesaba katmak gerekir. Kendi altındaki ve üstündeki kişilerle ilişki kurmayı hiçbir zaman unutmamak gerekir. Bunu unutanlar bedelini hep ağır bir şekilde ödemişlerdir.
Kendinizi "Önemli Şahsiyet" olarak sunmanız, etkilenmiş gözükmeyecek ya da sadakat göstermeyecek, sizin altınızdaki insanlara itici gelecektir. Eğer daha yüksek statüde birisiyle ilişki kurmak istiyorsanız, şunu unutmayın; uyum sağlamak zorundasınız.
Evet, tabii ki burada şansın az buçuk rolü var, ancak doğru zamanda doğru yerde olma olasılığınızı arttıracak davranış ve düşünce biçimleri geliştirebilirsiniz.
Bir fırsat peşindeyseniz, aslında insanların peşindesiniz demektir. İnsanların desteğini ve sürece dahil olmasını sağlamaya çalışıyorsunuzdur. Bir şirket size yalnızca bir iş imkanı sunmaz, insanları yani temas ve iletişim olanaklarını da sunar.
En büyük ve en iyi fırsatlar genellikle en çok soru işaretine sahip olanlardır. Belirsizliğin riskini gözünüzde abartıp sizi hareketsizleştirmesine izin vermeyin.
Chicago'lu ekonomist Rajan 2005 yılında federal rezerv sempozyumunda yaptığı konuşmada, "Belki de başkan Greenspan görevi boyunca yalnızca iki hafif resesyona izin verdiği için hatalıdır" demişti. Yeterince stres testi olmadan, ekonomik sistem büyük bir yangına karşı sonuçları tehlikeli olabilecek şekilde esnekliğini yitiriyor. Bu yüzden sık sık sınırlı bir risk alma durumu olmadan gelecekte herhangi bir zamanda altüst olabilirsiniz. Kendinizi büyük risklere karşı aşılamak vücudunuzu grip virüsüne karşı aşılamak demektir. Böylece şokları zarifçe alt edebilme becerisi edinirsiniz.
Riski bulmazsanız, risk sizi bulacaktır.
Eğitim sistemi ile, dersleri ezberleyecek ve sınavda bunları geri çıkaracak şekilde yetiştiriliyoruz. Öğren ve bilgiye sahip ol. Ancak iş hayatındaki bilgiyi bu şekilde edinemezsiniz. Bilgi durağan değildir, sürekli değişmektedir. Kariyerinizde işinize yarayacak bilgileri beyninize tıkıştırıp sınav günü hepsini ortaya dökemezsiniz. Çalışma dünyasında her gün yeni bir sınav günüdür. Her gün yeni ve öngörülemeyen tehditler ve kararları beraberinde getirir.
Eskiden normal okuryazarlık değerliydi, internet ile birlikte arama okuryazarlığı önemli oldu. Günümüzde ise network okuryazarlığı büyük bir öneme sahip. Sosyal ağlarınızdan akan bilgiyi nasıl kavramsallaştırdığınızı, bu bilgiye nasıl erişebileceğinizi ve bundan nasıl yararlanabileceğiniz bilmek.
Arka Kapak
İş hayatı çok değişti. Artık güçlü bir network'ünüz yoksa kariyerinizde başarıyı yakalamanız veya fırsatları zamanında değerlendirebilmeniz neredeyse imkânsız. "Benim çevrem çok ama faydasını görmüyorum" diyorsanız, bu kitap tam size göre!İncelemesini hazırladığım tüm kitapların listesi için...
Devam...