Tongue Fu /Sözlü Dövüş Sanatı

"HAKLI OLABİLİRİZ YA DA MUTLU OLABİLİRİZ"

Günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası; zor insanlar.

Yaralanmaya izin vermeden ve kimseyi yaralamadan bu sözlü saldırıları önlemenin ve zor insanları silahsızlandırarak güven içinde kalabilmenin bir tekniği olabilir mi?

Evet. Tongue Fu. Sözlü dövüş sanatı.

Kung fu'nun amacı fiziksel bir saldırıyı etkisi hale getirmek, silahsızlandırmak ya da caydırmaktır. Tongue Fu'nun amacı ise psikolojik bir saldırıyı etkisiz hale getirmek, silahsızlandırmak ya da caydırmaktır.

Savunmanın sözlü biçimidir. Acı sözler söylemek ya da susup kalmak yerine başvurulabilecek yapıcı bir seçenektir. Kışkırtıldığınızda, bu zihinsel ve dilsel dövüş sanatlarını ustaca kullanarak kendinizi koruyabilmelisiniz. Çatışmaları nasıl önleyeceğinizi, nasıl işbirliği oluşturacağınızı ve başkaları düşüncesiz ya da kaba davrandığında bile nasıl nazik kalmayı tercih edebileceğinizi bilmelisiniz.

İNSANLARLA ONLARIN DERTLERİNİ KONUŞUN

İnsanların bir derdi olduğunda, aradıkları çözüm değil empatidir. Onlara ne yapmaları ya da ne hissetmeleri gerektiği konusunda söylemler yapmayın, anlattıklarını çürütmeye çalışmayın. Sadece geri yansıtarak, onlara sıkıntı veren şeyi daha açığa çıkarmalarına yardımcı olun.

ŞİKAYETLERİ ANINDA SONA ERDİRİN

İnsanlar şikayet ettiğinde açıklama yapmayın. Şikayet anında açıklama yapmak boşa zaman kaybıdır. En geçerli kural; KÖH kuralıdır. Yani, Kabul et, Özür dile ve Harekete geç. Eğer hata sizde değilse KH yeterli olacaktır.

MÜNAKAŞALARDAN ZARİF BİR ŞEKİLDE SIYRILIN

İnsanlarla her zaman göz göze gelmeyebiliriz. Ama kalp kalbe bakmayı deneyebiliriz. Bu yüzden insanların farklı olduklarını kabul edin. Farklı ise, her zaman yanlış demek değildir.

NE SÖYLEYECEĞİNİZİ BİLMEDİĞİNİZDE NE SÖYLEMELİSİNİZ?

Birisi size hoşunuza gitmeyen veya bilmediğiniz bir şey söylediğinde iki tercihiniz olabilir. Ya inkar eder şikayet edersiniz ya da soru sorabilirsiniz. Çoğu zaman soru sormak sorunun nedenini açığa çıkarır. "Niçin böyle düşünüyorsun?" ya da "Ne demek istiyorsunuz?" gibi sorular sorulabilir.

KABUL EDİN MÜNAKAŞAYA GİRMEYİN

"Ama" kelimesi sözel bir balyozdur ve tartışmayı münakaşaya dönüştürür. "Ama" sözü daha önce söylenenleri iptal eder. Onun yerine yapıcı olan "ve" sözcüğünü kullanın.

ELEŞTİRMENLİK DEĞİL, KOÇLUK YAPIN

Birisine "şöyle yapmalıydın" dediğinizde, yanlışı ortadan kaldıramayacağı için kendisini çaresiz hissedecektir. Bunun yerine "bir dahaki sefere" ya da "bundan böyle" sözlerini kullanın.

"YAPAMAM ÇÜNKÜ" ENGELİNİ KALDIRIP ATIN

İnsanlara istediklerini her zaman veremezsiniz. Ama ilginizi verebilirsiniz, onları düşündüğünüzü ifade edebilirsiniz. Bu yüzden onlara neyi yapamayacağınızı değil yapabileceklerinizi söyleyin.

TEPKİ DEĞİL YAKLAŞIM GÖSTERİN

Örnek; Yeni doğmuş oğlunuzu eve getireli birkaç hafta olmuş ve kızınızın kardeşinin istekleri konusundaki kızgınlığı giderek artmaktadır. Bir gün, o anda kendisine masal okumaya zamanınız olmadığını söylediğinizde, hıçkırarak ağlamaya başlıyor ve burnunu çekerek, "Kardeşimi benden daha çok seviyorsunuz" diyor. Bu durumda ne yaparsınız?

KELİMELERİNİZ YAPICI OLSUN

Örnek; Çocuğunuz karnesini eve getiriyor. Matematikten çakmış olması sizi şaşkına çeviriyor. Matematikte sorunları olduğu konusunda hiç bir fikriniz yoktu. Bu konuda çocuğunuzla nasıl konuşursunuz?

ÇATIŞMALARI İŞBİRLİĞİNE DÖNÜŞTÜRÜN

Örnek; Çok yoğun bir seyahat acentasında görevlisiniz. Masanızın üstü iş dolu. Bir müşteriniz arıyor ve karmaşık bir gezi programı için bugün fiyat araştırması yapıp geri dönmenizi istiyor. Bu konuda müşterinizle nasıl konuşursunuz?

DUYGULARINIZIN YÖNETİMİNİ ÜSTLENİN

Örnek; Bir restoranda garson olduğunuzu düşünün. Yoğun bir akşamın tam ortasında müşterilerden biri sizi masasına çağırıyor ve önündeki yemeğe işaret ederek şöyle diyor: "Bunu mönüde taze yazdığı için özel olarak ısmarladım. Ama bu somon balığının tadı dondurulmuş balığı andırıyor. Bu balık su yüzü görmeyeli herhalde epeyi zaman geçmiş olmalı." Ne yapardınız?

Sözcüklerin sadece ilişkilerimize değil moleküllerimize bile etkisi bulunuyor. Nasıl mı? Bu videoda Japon bilimi adamı Masaru Emoto'nun deneyi anlatılıyor. Maddelerin etkiye yanıt verdiğini ve en açık etkiyi verenin de su olduğunu gözlemliyor. Gözlemleri için maddeleri mikroskopla fotoğraflıyor. Suya, sevgi ve şükran sözcüklerini yansıttığında en harika fotoğrafların o zaman çıktığını farkediyor. Peki, insan vücudunun %70'nin su olduğu düşünülürse, güzel sözlerin bizi de güzelleştireceği varsayımında bulunamaz mıyız?

SONUÇ

Tongue Fu bir yaşam felsefesidir. Etrafımızda bağ kurduğumuz herkesle iyi geçinmemize yardımcı olabilecek bir iletişim tarzıdır. Bu becerileri günlük temelde uygulayabilirsek, sevgi dolu bir gönül zenginliği ve gerçek bir huzur ustası olabiliriz. Tek yapmamız gereken değişimi isteyip, o sihirli kapıdan içeriye girmek.